Ticaret Savaşları mı, Stratejik Yeniden Konumlanma mı?

ABD’nin 10 Ülkeye Vergi Mektubu Üzerine Bir Değerlendirme**

ABD yönetimi, özellikle Trump döneminde sıkça başvurduğu bir yöntemi tekrar devreye aldı: Vergi mektubu göndererek karşı ülkelere net bir mesaj veriyor. Bu defa hedefte 10 ülke var. Japonya, Güney Kore, Fransa, Vietnam gibi hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler. Mesaj açık ve net:

“Amerika’da üretim yap, sana tarife uygulamam. Yoksa %25’e kadar gümrük vergileri kapıda.”

Bazıları bu hamleyi hemen “ticaret savaşı” olarak yorumlasa da işin aslı daha farklı. Bu, klasik bir çatışma değil. Bu, pazarlıkta el yükseltme. ABD, üretimi yeniden kendi sınırlarına çekmek ve dış ticaretteki kontrolünü artırmak istiyor. Yani mesele vergi değil, stratejik yeniden konumlanma.

Neden Bu Hamle?
ABD uzun zamandır üretimi dışarıya kaptırmış durumda. Çipten otomobile, ilaçtan bataryaya kadar birçok kritik üretim Asya merkezli hale geldi. Pandemi ve Ukrayna krizi gösterdi ki, tedarik zincirlerinin kontrolü ulusal güvenlik meselesi haline geldi. Trump ve ekibi de işte bu noktaya oynuyor:
“Üretim bende olsun, tüketim zaten bende.”

Tarih Verildi: 1 Ağustos
Gönderilen mektuplarda 1 Ağustos tarihi verildi. Bu tarihe kadar bir anlaşma sağlanmazsa, tarifeler yürürlüğe girecek. Amaç ülkeleri köşeye sıkıştırmak değil; masaya davet etmek. Daha önce Çin’le, İngiltere’yle, Meksika’yla da benzer süreçler yaşanmıştı. Sert çıkışlar yapıldı, ardından anlaşmalar geldi. Aynı senaryo tekrar sahnede.

Piyasalar Ne Diyor?
Finans çevreleri bu hamleye alışkın. Sert söylemlere karşı panik havası yok. Çünkü bu tip çıkışların ardından genellikle bir “orta yol” bulunuyor. Piyasalar bu dili artık tanıyor:
Önce rest, sonra jest.

ABD ekonomisi hâlâ dünyanın en büyük tüketim pazarı. O yüzden üreticiler için masaya oturmak kaçınılmaz. ABD de bu gücünü kullanarak kartlarını yeniden dağıtıyor.

Sonuç: Oyunun Kurallarını Değiştiren Hamle
Bu gelişme, bir ticaret savaşının değil; yeni bir ekonomik düzen arayışının göstergesi. ABD, yalnızca bugünü değil, gelecek 10 yılı planlıyor. Üretimi içeride konumlandırmak, yüksek teknoloji ve kritik sanayi alanlarını kontrol altına almak istiyor.

Ve bu süreçte en önemli avantajı şu:
Pazarı elinde tutan, üretim şartlarını yeniden belirler.

ABD tam da bunu yapıyor. Hem masayı kuruyor, hem oyunun kuralını yazıyor. Diğer ülkeler ise bu masada yer almak istiyorsa, kartlarını ona göre oynamak zorunda kalacak.

Yavuz Orta

MÜSİAD USA Başkanı

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *