Dijital Dinamit: 21. Yüzyılın Görünmez Hırsızlığı

Sevgili Dostlar,


1867 yılında Alfred Nobel, barutu ehlileştirerek dinamiti icat ettiğinde, amacı dağları delmek, köprüler kurmak, tüneller açmaktı. İnsanlığa hizmet için geliştirdiği bu buluş, kısa sürede savaşların ve yıkımın simgesi haline geldi. Nobel, bu durumdan duyduğu pişmanlıkla insanlığa faydalı çalışmaları desteklemek amacıyla Nobel Ödülleri’ni başlattı.


Bu tarihî ironi, günümüz teknoloji dünyasının çarpıcı bir yansımasıdır.


21. yüzyılda “insanlığa fayda” iddiasıyla hayatımıza giren dijital teknolojiler ve algoritmalar, bugün artık birer modern hırsızlık aracına dönüşmüş durumda. Elimizde tuttuğumuz akıllı telefonlar, adeta birer dijital dinamit. Patlamıyorlar belki ama bizi yavaş yavaş tüketiyorlar.


Bugün teknoloji devleri tarihte eşi benzeri görülmemiş servetlere sahip:


• Microsoft: 3.342 trilyon dolar piyasa değeriyle lider konumda.


• Apple ve Nvidia: 3.181 trilyon dolar değerle onu takip ediyor.


• Alphabet (Google): 2.222 trilyon dolar.


• Amazon: 1.967 trilyon dolarlık piyasa değeriyle listede yer alıyor.


Bu devasa büyümenin ardında, bizim verilerimiz, alışkanlıklarımız, korkularımız ve arzularımız yatıyor.
Bir zamanlar “veri, yeni petroldür” deniyordu. Artık veri, hem yakıt hem silah.


Facebook örneği oldukça çarpıcı:


Bir kullanıcının yalnızca 50 beğenisi, algoritmaların onu ailesi kadar tanımasına yetiyor.


100 beğenide, kişi kendisi kadar tanınıyor.


150 beğenide ise, algoritmalar kullanıcıyı kendinden bile daha iyi tanıyor.


Bu veri derinliği, sadece daha iyi hizmet sunmak için değil, daha fazla harcama yaptırmak, daha çok kâr elde etmek için çalışıyor. Artık hırsızlık yalnızca bir cüzdan çalmakla sınırlı değil. İzinsiz toplanan kişisel verilerle bireye pahalı ürünler satmak da bir hırsızlıktır. Hem de çok daha organize, görünmez ve rafine bir şekilde yapılan bir hırsızlık.


Bu dijital sömürü sadece ekonomik değil, aynı zamanda politik bir boyut da taşıyor.


Dev teknoloji şirketleri, elde ettikleri muazzam kârlarla politik kampanyaları fonluyor, seçimleri etkiliyor, dünya üzerindeki güç dengelerini kendi lehlerine şekillendiriyor.


Gerçek hayattan çarpıcı bir örnek:


Cambridge Analytica skandalında, Facebook verileri kullanılarak milyonlarca insanın siyasi tercihleri manipüle edildi. 2016 ABD seçimlerinden Brexit’e kadar geniş bir etki alanı oluştu. Bu, dijital verilerin yalnızca ticari değil, demokrasi için de nasıl bir tehdit oluşturduğunu açıkça ortaya koydu.


Zaman zaman bu devler cezalandırılıyor, ancak kamuoyuna yeterince yansımıyor. Çünkü medya kaynakları da artık bu “dijital kralların” dolaylı etkisi altında.


Örneğin:


• Google, Avrupa Birliği tarafından 4.34 milyar euro cezaya çarptırıldı.


• Apple, App Store politikaları nedeniyle sürekli soruşturmalara konu oldu.


• Amazon, küçük işletmeleri baskılamakla suçlandı.


• Meta (Facebook), kişisel verilerin ihlali nedeniyle dünya çapında çok sayıda dava ile karşı karşıya kaldı.


Ancak bu cezalar, bu şirketlerin yıllık gelirlerinin yanında çerez parası kadar bile etmiyor.


Dijital çağda bireysel verilerimiz, özgürlüğümüz kadar kutsaldır. Bu verilerin korunması ve kötüye kullanımının önlenmesi artık yalnızca bireysel bir mesele değil, insanlık adına yürütülmesi gereken bir mücadeleye dönüşmüştür.


Artık dünya ülkelerinin tek tek değil, birlikte hareket etmesi gerekiyor. Birleşmiş Milletler düzeyinde uluslararası dijital etik yasaları çıkarılmalı, bu şirketlerin gelirlerinin en az %80’inin kamu yararına harcanması yasal zorunluluk haline getirilmelidir.


Şirketler insanları kendi rızalarıyla sistemin içine esir etmektedir. Eğer toplumsal bilinç oluşturulmazsa, bu devler büyümeye, insanları soyup soğana çevirmeye devam edecek.


Alfred Nobel’in dinamiti önce umut, sonra yıkım getirmişti. Bugün elimizdeki teknolojiler de aynı kaderi izliyor:


İnsanlığa umut vaadiyle başlayan dijitalleşme, şimdi insanlığı sistematik şekilde istismar ediyor.


Artık mesele teknolojiyi kullanmak değil, teknoloji tarafından kullanılmamak meselesidir.


Ve bu mücadele, hepimizin omuz omuza vermesi gereken yeni bir insanlık sınavıdır.


Kalın Sağlıcakla,


Yavuz ORTA
18 Nisan 2025
Bounes Aires/ Argantine

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *